Ankara’daki Emek-Meslek Örgütleri: “Bombaların Patlamadığı, Barış İçerisinde, Laik Demokratik Çağdaş ve Eşit Yaşamı Savunmaya Devam Edeceğiz”
Ankara’daki emek-meslek örgütleri, 13 Kasım’da İstiklal Caddesi’nde meydana gelen bombalı terör taarruzuyla ilgili “Uzun yıllardır gayretini verdiğimiz bir ortada yaşama iradesini azaltmaya yönelik provokasyonlar farklı senaryolar ve maksatlarla gündeme gelmektedir… Temiz insanların hayatları üzerinden siyasi plan yapan karanlık odaklar bilmelidir ki, bu saldırıyı gerçekleştirenler ve ardında olanlardan hesap soruluncaya kadar sürecin takipçisi olacağız. Ülkemiz, geleceğimiz ve çocuklarımız için, bombaların patlamadığı, barış içerisinde, laik demokratik çağdaş ve eşit ömrü savunmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.
Ankara Tabip Odası (ATO), DİSK İç Anadolu Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu ve Ankara Dişhekimleri Odası, 13 Kasım’da İstanbul İstiklal Caddesi’ndeki bombalı terör saldırısıyla ilgili “Terörü lanetliyor ömrü savunuyoruz” başlıklı ortak açıklama yaptı. ATO’da bugün yapılan açıklamayı ATO Başkanı Dr. Muharrem Baytemür okudu. Ortak açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“EŞİTLİĞİ VE DEMOKRASİYİ TESİS ETMESİ GEREKEN SİYASET KURUMU BEŞERLER ORTASINDA AYRIMCILIĞI DERİNLEŞTİRMEKTEDİR”
“13 Kasım 2022 tarihinde İstiklal Caddesi’nde meydana gelen terör saldırısı sonucunda bir sefer daha yüreğimiz yandı. Yaşadığımız bu büyük acı nedeniyle hayatını kaybeden 6 yurttaşımızı hürmetle anıyor, ailelerine ve halkımıza başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Düzensizlik ve telaş ortamını büyütmek isteyen bu akının faillerini ve sorumlularını lanetliyoruz. Uzun yıllardır ülkemizde toplumsal barış ve huzur ortamı, iktidarın iç ve dış siyasetteki tansiyonları siyasi gereç olarak kullanması, hudut güvenliğimizi koruyamaması, ülkeyi mesken tutan terör örgütleri ve çeteler nedeniyle azalmaktadır. Eşitliği ve demokrasiyi tesis etmesi gereken siyaset kurumu, şiddetin ve kutuplaştırıcı lisanın tesiri altında olup, beşerler ortasında ayrımcılığı derinleştirmektedir.
“BOMBALARLA PATLAMALARLA AMACINA ULAŞMASI İSTENEN KİRLİ HESAPLAR YÜZLERCE İNSANIMIZIN HAYATINA MAL OLDU”
Emek ve meslek örgütleri olarak uzun yıllardır uğraşını verdiğimiz bir ortada yaşama iradesini azaltmaya yönelik provokasyonlar farklı senaryolar ve maksatlarla gündeme gelmektedir. 2013 yılında Reyhanlı saldırısı; 2015 yılında Suruç ve Ankara Gar katliamları; 2016 yılında Sultanahmet saldırısı, Kızılay saldırısı, İstiklal saldırısı, Atatürk Havalimanı saldırısı, Gaziantep’te düğüne saldırı, Beşiktaş saldırısı, Kayseri saldırısı; 2017 yılında İzmir adliyesi saldırısı… Bombalarla patlamalarla amacına ulaşması istenen kirli hesaplar yüzlerce insanımızın hayatına mal olmuş, toplumsal travmalara yol açmıştır.
“KISITLAMALAR VE SANSÜR POLİTİKALARI ‘DEZENFORMASYONU’ ENGELLEMEK YERİNE DAHA DA ARTIRMAKTA”
Buna karşılık, demokratik bir ülkede kamu otoritesinden doğan sorumluluğunu yerine getiremediği için istifa etmesi gerekenler ise koltuklarında oturmaya devam etmiştir, etmektedir. Gerçek ve şeffaf bilgi akışını sağlamakla sorumlu kurumlar, 13 Kasım İstiklal saldırısının çabucak akabinde yaptığı üzere yayın yasağı ve toplumsal medya kısıtlamasını uygulamıştır. Telaş içerisindeki yurttaşlarımızın haber alma hakkı engellenmiştir. Kısıtlamalar ve sansür siyasetleri ‘dezenformasyonu’ engellemek yerine daha da artırmakta, bilgi kirliliği ve palavra haberler çoğaldıkça yeni provokasyonlara yol açma ihtimalini barındırmaktadır.
“BOMBALARIN PATLAMADIĞI, BARIŞ İÇERİSİNDE, LAİK DEMOKRATİK ÇAĞDAŞ VE EŞİT YAŞAMI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
İstiklal saldırısı ve başka taarruzların kolay birer şiddet aksiyonu olmadığını, ardında bölgesel yahut memleketler arası karanlık bağlantı ağlarının ve hesapların yer aldığını biliyoruz. Temiz insanların hayatları üzerinden siyasi plan yapan karanlık odaklar bilmelidir ki, bu saldırıyı gerçekleştirenler ve ardında olanlardan hesap soruluncaya kadar sürecin takipçisi olacağız. Ülkemiz, geleceğimiz ve çocuklarımız için, bombaların patlamadığı, barış içerisinde, laik demokratik çağdaş ve eşit ömrü savunmaya devam edeceğiz.”
KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sekreteri Cemal Erdoğan da şunları dile getirdi:
“AMA NE YAZIK Kİ PATLAMALAR DA SIRADANLAŞMAYA BAŞLADI”
“Bu ülkede katliamlar baht olmaya başladı. Madenci vefatları fıtrat… Lakin ne yazık ki patlamalar da sıradanlaşmaya başladı. Ömrü savunan, barışı savunan herkesle çok güçlü reaksiyonlar vermeliyiz ki ‘bombalar patladıkça oyumuz artıyor’ kelamlarını bir daha yaşamayalım. İnsanların artık sokağa çıkmaktan korktuğu periyotları bir daha yaşamak istemiyoruz.”
TMMOB Ankara Şubeler Platformu İKK Başkanı Seyit Ali Korkmaz da şöyle konuştu:
“ÜLKEMİZİ AKP’NİN İÇİNE ÇEKMEYE ÇALIŞTIĞI KARANLIĞA TESLİM ETMEYECEĞİZ”
“AKP iktidarı kendi kitlesini konsolide etmek için ülkenin göbeğine terör olaylarını yerleştirmeye çalışıyor. 2015 yılından beri izlediği dış siyaset ile Türkiye’yi Ortadoğu’nun bir kaos merkezi haline getiriyor. Bizler Türkiye halkları olarak bu politikanın hiçbir zaman bir parçası olmayıp her zaman karşısında durduk. Ülkemizi AKP’nin içine çekmeye çalıştığı karanlığa teslim etmeyeceğiz.”
Ankara Dişhekimleri Odası Genel Sekreteri Gamze Burcu Gül de şunları söyledi:
“Yetkililere ve siyasilere bir sefer daha hatırlatmış olduk; bu dehşet ve terör ortamını besleyen tavırlardan uzak durulması gerektiğini, bu akınları engellemek noktasında birinci dereceden sorumlu olduklarını ve faillerin de bir an evvel ortaya çıkarılması için vazifelerini yapmaları gerektiğini.”
